Landfill [Turkish translation]

Beni çöplüğe at,

Sonuçları hakkında düşünme.

Beni pislik çukuruna at,

Yaptığın tercihler üzerine düşünme.

Beni suya at,

Yaratacağım su sıçratması üzerine düşünme.

Beni sunakta bırak,

Kaçtığın tüm şeyleri bilerek.

Beni denize it,

Yaptığın küçük teknenin içerisinden.

Yaprak dökmeyen ağaçlardan yapmıştın,

Babanın kesip atmasına yardım ettiklerinden.

Beni yollarda bırak,

Sabah treni varana kadar bekleyeyim diye.

Arkana bakayım deme bile,

Çekip git, güneşin doğuşunu yakala.

Bu tam bir işkence

Aramızdaki bu elektrik.

Ve bu tehlikeli

Çünkü seni çok istiyorum,

ama senden o kadar nefret ediyorum ki.

Senden nefret ediyorum.

O halde beni soğukta bırak,

Kar üzerimi tamamen örtene kadar bekle.

Böylece hareket edemem,

ve sadece ayaza gömülürüm.

Sonra beni yağmurda bırak,

Kıyafetlerim bedenime tamamen yapışana kadar bekle.

Gözyaşlarının lekelerini sil,

Acı hissetmediğini söylediğini sanmıştım.

Peki, bu tam bir işkence

Aramızdaki bu elektrik.

Ve bu tehlikeli

Çünkü seni çok istiyorum,

ama senden o kadar nefret ediyorum ki.

Seni çok istiyorum,

Ama senden o kadar nefret ediyorum ki.

Peki, bu tam bir işkence

Aramızdaki bu elektrik.

Ve bu tehlikeli

Çünkü seni çok istiyorum,

ama senden o kadar nefret ediyorum ki.

Seni çok istiyorum,

Ama senden o kadar nefret ediyorum ki.