Bayram havasındaki coşkulu şehri yeniden görüyorum
Güneşin ve neşenin altında boğularak
Ve duyuyorum müzikteki çığlıkları, kahkahaları
Etrafımda patlayan, sıçrayıp duran
Ve beni itip kakan bu insanlar arasında kaybolmuş,
Başım dönmüş, çaresiz bir şekilde burada kalıyorum
Birdenbire arkamı dönüyorum, o geri çekiliyor,
Ve kalabalık beni onun kolları arasına atmaya geliyor
Bizi çekip sürükleyen kalabalık tarafından alınıp götürülüyoruz
Birbirimizi eziyoruz
Birlikte tek bir vücut oluyoruz
Akıntı çaba harcamadan bizi itiyor, birbirimize tutsak ediyor
Ve ikimizi de bırakıyor
Işıl ışıl, sarhoş ve mutlu bir şekilde.
Sürükleniyoruz kendini atıp dans eden kalabalık tarafından
Deli bir Farandole1 yapıyor kalabalık, ellerimiz bizi bir arada tutuyor
Ve ara sıra havada kalıyorlar, sarmaş dolaş vücutlarımız uçuyor
Ve yeniden düşüyor ikisi de
Işıl ışıl, sarhoş ve mutlu bir şekilde.
Onun gülüşünden sıçrayan neşe
Kalbimin derinliklerine saplanıyor ve fışkırıyor
Fakat aniden çığlık atıyorum kahkahalar arasında
Kalabalık onu kollarımın arasından söküp almaya geldiğinde
Alıp götürülüyoruz bizi çekip sürükleyen kalabalık tarafından
Bizi birbirimizden uzaklaştıran kalabalık tarafından
Mücadele ediyorum ve çırpınıyorum
Fakat sesinin tınısı boğuluyor ötekilerin kahkahaları arasında
Ve bağırıyorum acıyla, öfkeyle, hiddetle; ağlıyorum
Sürükleniyorum kendini atıp dans eden kalabalık tarafından
Deli bir Farandole yapıyor kalabalık, uzaklara götürülüyorum
Yumruklarımı sıkıyorum, lanetler okuyorum beni uçuran kalabalığa
Kalabalığın bana getirdiği
Ve asla kavuşamadığım adama.
1. Fransa'nın Provence kentine özgü, kadınların ve erkeklerin el ele tutuştuğu bir danstır.