...ve ben pullar üzerindeki dişleri sayıyordum
"tanrıya şükür" "mutlu noeller" diyordum
kendimi normal hissediyordum
ama benim otuz yasim
onlarinkinden biraz daha fazlaydi
ama önemi yok şimdi işe dönüyorum
düşlerinin bulanıklığının şarkısını söylüyorlardı
fransız zenginliğinin nankörleri
ve balkondaki insanları
ele vermek istemiyorlardı
tek bir mayısta ve tek bir ülkede
ve ben sağduyunun kullandığı bir yüze sahibim
"kötü bir şey yapmayalım" diye tekrarlıyorum
ve kendimi normal hissetmiyorum
ve hala şaşırıyorum
kendimi onlarla karşılaştırmama
ve şimdi geç, şimdi işe dönüyorum
sokakta kendilerini riske atıyorlardı ve bir adam için
destekleyecek bir neden olmalı bu yine de
ortalığı kana bulamayı
ve neden riske atılmamalı
ama belki de desteklemek gerekmez artık
kim bilir neler yapılıyor özgürleştirmek için
kendi eğilimlerimize olan güvenimizi
davetsiz konuklardan uzaklaşmak
duygularımızdan
zamanla kurtulmak onlardan
ve seni yalnız bulmadan önce
işe dönememek korkusuyla
özgürlüğü sokak sokak riske atmak
eve giden yolları unutmak
bunun için zahmete değer
insanları karşılamaya gelmek için
masummuş gibi yapmak zorunda kalmadan
kendimi zorluyorum onlarla tekrar etmeye
ve birçok fikir geçiyor vitrinden
daha çok geride bırakıyorlar beni
oyunun kurallarını bilmiyorum
birlikte cesur olmak için
korkum olmadan pek cesaret edemiyorum
ancak arkadaşlar için geç kaldım
nefretle onu kendim yapabilirdim
esrarı aydınlatarak
yüzü olan yalnızca suratını gösteriyor
her zaman hoş, her zaman belirsiz
ve patlayıcı açıyor kesiyor araştırıyor
maskeli bir balonun konukları arasında
ben de davet edildim
çıkan her maskenin ardındaki
izi ortadan kaldırmak için
ve acımamak için benim ilk kez gelişime