Zevk kızı* güzeldir
Orada sokağın köşesinde
Onun çorabını dolduran (ödeyen)
Müşterileri var
O da işi bitince
Biraz rüya aramaya
Gidiyor
Bir varoş balosuna
Erkeği bir çalgıcı
Tuhaf küçük bir adam o
Java* çalmayı bilen
Bir akordeoncu
O javayı dinliyor
Ama dans etmiyor
Piste bile bakmıyor
Ve sevecen gözleri
Heyecanlı oyunu izliyorlar
Ve sanatçının kuru uzun parmakları
Bu onun cildine saplanıyor
Aşağıdan, yukarıdan
Canı şarkı söylemek istiyor bu doğal
Tüm varlığı gergin
Soluğu askıda
Gerçek bir müzik çılgını o
Zevk kızı üzgün
Sokağın köşesinde orada
Akordeoncusu
Askere gitti
Savaştan döndüğünde
Bir ev (randevu evi) alacaklar
O kasiyer
Akordeoncu da patron olacak
Ne de güzel olacak hayat
Gerçek paşalar olacaklar
Ve akordeoncu her gece
Onun için javayı çalacak
O alçak sesle mırıldandığı
Javayı dinliyor
Akordeoncusunu görüyor yine.
Ve sevecen gözleri
Sinirli oyuna devam ediyorlar
Ve sanatçının kuru uzun parmakları
Bu onun cildine saplanıyor
Aşağıdan, yukarıdan
Canı şarkı söylemek istiyor bu doğal
Tüm varlığı gergin
Soluğu askıda onun
Gerçek bir müzik çılgını o
Zevk kızı yalnızdır
Orada sokağın köşesinde
Çene yapan kızları
İstemez erkekler
Ve ölürse çok yazık
Erkeği geri dönmeyecek artık
Elveda tüm tatlı rüyalar
Hayatı, mahvoldu
Yine de üzgün bacakları
Onu başka bir çalgıcının
Gece boyu çaldığı
Ucuz bir kafeye götürüyor
Javayı dinliyor ...
... Javayı duyuyor
... Gözlerini kapattı
... ve kuru, sinirli parmakları ...
Cildine saplanıyor
Aşağıdan, yukarıdan
Acıdan bağırmak istiyor bu doğal
O zaman unutmak için
Dans etmeye, dönmeye koyuldu.
Müzik sesiyle ...
...
DURDURUN!
MÜZİĞİ DURDURUN! ...