Keep It Up [Turkish translation]

O telefonunu karanlık odaların ortasında bırakıp duruyor

Burnunu tuvaletin zemini üzerinde dolduruyor

Oh, yavaşla, sanırım bu lanet olasıca şey senin beynini öldürüyor

O dedi ki, "Açıklaması zor bebeğim ama, sanırım biz aynı hislere sahibiz"

Peki, pes et ya da, bebeğim, ver gitsin

O asla durmak istemiyor, yaptığı işi asla durdurmak istemiyor

Peki, böyle devam et, böyle devam et, dalgaya doğru sürmeye devam et

Peki, bebeğim, böyle devam et, bebeğim, dalgaya doğru sürmeye devam et

Onun vaktinin harcadığım her saniyeyi takıntı haline getiriyor

Konuşmaya başladığı an agresifleşiyor

Peki, sakin ol, yüzündeki o ifadeyi görmekten nefret ediyorum

O kaçmanın zor olduğunu söylüyor ama kızım, bence biraz ara vermelisin

Peki, pes et ya da, bebeğim, ver gitsin

O asla durmak istemiyor, yaptığı işi asla durdurmak istemiyor

Peki, böyle devam et, böyle devam et, dalgaya doğru sürmeye devam et

Peki, bebeğim, böyle devam et, bebeğim, dalgaya doğru sürmeye devam et

Yavaş hareket et, sana engel olmak istemiyorum

Ağzından çıkan kelimeler kulağa hoş geliyor ama ben senin belini öpmeyi tercih ederim

"Saf bir üflemeydi"*, yüzümü hissetmiyorum dedi

Gitme, kalman için beni yalvartma lütfen

Peki, pes et ya da, bebeğim, ver gitsin

O asla durmak istemiyor, yaptığı işi asla durdurmak istemiyor

Peki, böyle devam et, böyle devam et, dalgaya doğru sürmeye devam et

Peki, bebeğim, böyle devam et, bebeğim, dalgaya doğru sürmeye devam et