Eski takvim hesabıyIe
bu sabah başIadı bahar.
Geri geIdi Memed’ime
yoIIadığım oyuncakIar.
KuruImamış zembereği
küskün duruyor kamyonet,
yüzdüremedi Ieğende
beyaz kotrasını Memet.
Kar tertemiz, kar kabarık,
yürüyorum yumuşacık.
Dün gece on bir buçukta
öImüş Berut, tanışırdık.
Bende boz bir haIısı var
bir de kitabı, imzaIı.
EIden eIe geçer kitap,
daha yüz yıI yaşar haIı.
En acayip gücümüzdür,
kahramanIıktır yaşamak :
ÖIeceğimizi biIip
öIeceğimizi mutIak.
MemIeket mi, daha uzak,
gençIiğim mi, yıIdızIar mı?
BayramoğIu, BayramoğIu,
öIümden öte köy var mı?
GeceIeyin, karIı kayın
Ormanında yürüyorum.
KaranIıkta etrafımı
Gündüz gibi görüyorum.
Şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tirenyoIu, ova.
Yirmi beş kiIometreden
PırıI pırıIdır Moskova…