Как си, кажи [Kak si, kazhi] [Turkish translation]

Senden önce aşık olmaya cesaret edemiyordum,

sevmiyordum ve kendi kendime iyiydim.

Sen geldin ve bir şey içimdeki iradeyi kırdı,

Daima bana söz verdin ve sonra bitti.

Geleceğin hayalini kurduk ve planlar yaptık,

güzel, ama bu olduğumuz yalan mıydı?

Balmumu gibi eridi aşkımız,

ama acaba canım acıyor mu, hala düşündürüyor.

Nakarat:

Eğer başka biri varsa ve ben duymazsam,

iyileşeceğim, öyle değil mi?

Nasıl olduğumu soruyorsun, çünkü nereye gidersem gideyim başkalarıyla görülüyorum

ve onlara "hayır" demekle savaşamıyorum, içim yanıyor, seni düşünüyorum.

Eğer buradaysan, benim için başkası yok, eğer yoksan diğerleri geçici,

Acının geçmesini dileyeceğim, ya sen nasılsın, söyle?

Özlenmek senin için saçma olmasın,

iki bardağa pahalıdan dökeceğim.

Ve yatak odasına fotoğraflarını koyacağım,

ve diğerlerini gözlerinin önünde kendimin yapacağım.

Umarım göreceğin şeyler hoşuna gider,

yerini almak için herkes burada.

İçimizde çoğu zaman av dönemi,

arabam аçıkça sevilen taksi.

Nakarat:

Eğer başka biri varsa ve ben duymazsam,

iyileşeceğim, öyle değil mi?

Nasıl olduğumu soruyorsun, çünkü nereye gidersem gideyim başkalarıyla görülüyorum

ve onlara "hayır" demekle savaşamıyorum, içim yanıyor, seni düşünüyorum.

Eğer buradaysan, benim için başkası yok, eğer yoksan diğerleri geçici,

Acının geçmesini dileyeceğim, ya sen nasılsın, söyle?

Sorulmayı bırakıyorum, dolaşmayı bırakıyorum,

seni diğerleriyle değiştireyim, aşkımı değiştireyim

Yine de seni soracağım, tekrar seni soracağım,

tekrar seni soracağım, tekrar seni soracağım.