Oynadığımız bir oyun vardı,
Cuma gecesi şehirde takılırdık,
Sonra pazar gününe kadar yataktan çıkmazdık.
Öyle özgürdük ki,
Sahip olduğumuz aşk için yaşıyorduk;
Gerçeklik için değil.
Hayal gücümdü bu benim,
Hayal gücümdü bu benim.
Dua ettiğim bir zaman olurdu,
Aşka olan inancımı daima korumuşumdur,
Bu bana yukarıdaki adamın* bir armağanıdır.
Önceden oynadığım şu oyun,
Her zaman kartları masaya sermişimdir,**
Sözümden döndüğüm asla söylenmesin.
Oynamayı sevdiğim bir oyun var,
Cuma gecesi şehirde takılmayı seviyorum,
Ve pazar gününe dek yatakta kalmayı.
Her zaman böylesine özgür olacağız,
Sahip olduğumuz aşk için yaşayacağız,
Gerçeklik için değil.
Bu benim hayal gücüm değil.
Hayal gücüm değil.