Gün batımı! Kan renkli manzara
Ve ışığın gecenin perdeleri tarafından yutuluşu
Hep olduğu gibi kasvetli görünüyor
Çarpışan iki dünyanın resmi
Sanki son kez bunu dilemişsin gibi,
Vedamız için daha güzel bir manzara olamazdı
Bunlar geçireceğimiz son saatler,
Çünkü yarın, sabahın ilk ışıklarıyla huzura ereceksin...
Günler kısalıyor,
Kafamdan çıkarmaya çalışsam da
Ne kadar garip her günün farklı adının olması
Ama gecenin sadece bir adı var
Yeni doğan karanlık uyutmuyor beni
Gördüğümden beri
Etini kemiğinden ayıran o böcekleri
Umrumda değil bu duvarların yıkılıp yıkılmayacağı
Umrumda değil son günlerimle yüzleşmem gerekse de
Umrumda değil bu uyuşukluk beni nereye götürür
Umrumda değil, hiç umrumda değil!
Sonbaharın son yaprakları, zemine bağırsakların gibi düşüyor
Hava gittikçe soğuyor, zihnimi donduruyor
Sersemlemiş ve hareketsiz, mavi ve boş
Son sözler ölür - boşlukta
Lütfen dersem benim için ölür müsün?
Uyuşukluğumu kendimle acı sona götürürdüm
Bu yüzden tökezlediğimi görürsen, lütfen boğulmama izin ver!
Lütfen beni dışarı çıkar! Çoktan öldüm!
Biliyorsun, daha önce de kederin yolundan yürüdüm, ama bu sefer gideceğim ve bir daha asla dönmeyeceğim
Hayatımızda seçebileceğimiz tek bir şey var:
Akbabalar mı solucanlar mı?