ben aynı benim;
tanıdığın, bildiğin,
tamı tamına aynı kişi;
eskiden seni heycanlandıran
ben aynı benim;
senin arzuladığın,
kendisine rağmen
seni hayal kırıklığına uğratan.
ben aynı benim;
sevdiğin.
hiçbir şey daha iyi değil ama daha kötü de olmadı.
ve kalbim; hala aynı kalp, sen ne dersen de,
çokca şefkat ve acemilik dolu.
senin için aynıyım/değişmedim
ben aynı benim;
tanıdığın, bildiğin,
ve bugün
kayıp hissettiğini itiraf eden.
ben aynı benim;
arzuladığın,
ısdırabından arınmış
budala kayıp bir adam gibi.
ben aynı benim;
sevdiğin,
sana değişmediğine dair yeminler eden.
ben aynı benim;
sevdiğin.
ben aynı benim;
tanıdığın, bildiğin.
şu doğrudur ki
güvendiğin(dim)
ben aynı benim;
senin arzuladığın.
sen onun için
tek kurtuluşsun.
ben aynı benim;
sevdiğin.
hiçbir şey daha iyi değil ama daha kötü de olmadı.
ve kalbim; hala aynı kalp, sen ne dersen de,
çokca şefkat ve acemilik dolu.
senin için aynıyım/değişmedim
ben aynı benim;
tanıdığın, bildiğin,
ve bugün
kayıp hissettiğini itiraf eden.
ben aynı benim;
arzuladığın,
ısdırabından arınmış
budala kayıp bir adam gibi.
ben aynı benim;
sevdiğin,
sana değişmediğine dair yeminler eden.
ben aynı benim; sevdiğin.
çünkü ben aynı benim;
tanıdığın, bildiğin,
ve bugün
kayıp hissettiğini itiraf eden.
ben aynı benim;
senin arzuladığın,
kalbini ayaklarına seren.
ben aynı benim;
sevdiğin,
sana değişmediğine dair yeminler eden.
ben aynı benim; senin...
ben aynı benim; senin...
ben aynı benim; senin sevdiğin.