Kim bilebilirdi?
Seninle ruhların kemiklerle bir olduğu yerde tanışacağımı*
İnancın unutulup gittiği,
karla kaplı topraklarda
Dokunuşun göz kamaştırıcı bir ışık yaktı
Lekelenmiş, ama nasıl muhteşem
Ve yaşlı dul her gün mezarlığa gider
Ama ben yapmam, sadece burada oturur beklerim
Ve yaşayanlar için kederlenirim
Ah, lanet olsun
Acım soğuktan donan elinin avcuna tam uyuyor
Elimi tutuyorsun, ama başkasına vaadedilmişti
Ah, köklerini düşler ülkeme salmanı
Engelleyemiyorum
Taştan evim, büyüyen sarmaşığın
Şimdi sarmalandım seninle
Bilmek isterim
İnsana mükemmel bir şekilde lanetlenmeyi isteten ölümcül kusuru
O, odada
Ama opal gözlerin benim görmek istediğim tek şey
Yalnızca sana ait olan şeyi istiyor
Ah, lanet olsun
Acım soğuktan donan elinin avcuna tam uyuyor
Elimi tutuyorsun, ama başkasına vaadedilmişti
Ah, köklerini düşler ülkeme salmanı
Engelleyemiyorum
Taştan evim, büyüyen sarmaşığın
Şimdi sarmalandım
Çayırlarda yoncalar açıyor
Bahar geliyor, vakit yakındır
İlişkimizi öğrenirse ne yapar?
Gökyüzünde hilâl, tehlike geçti
Bahar geliyor, korku da öyle
Bu evi yerle bir edecek
Kim bilebilirdi?
Sayılı günlerim kalmışken
Çaldığımız anlar için yaşayıp öleceğimi
Bana kaçmamı söyle
Ya da burada oturup kocamın şarabını içerken
Dönüşeceğimiz şeyi izle
Ah, lanet olsun
Acım soğuktan donan elinin avcuna tam uyuyor
Elimi tutuyorsun, ama başkasına vaadedilmişti
Ah, köklerini düşler ülkeme salmanı
Engelleyemiyorum
Taştan evim, büyüyen sarmaşığın
Şimdi sarmalandım seninle
Sarmalandım seninle
Evet, bu bir ateş
Bu karanlıkta cayır cayır yanan bir ateş
Ve sen başlattın
Sen başlattın
Evet, bu bir savaş
Hayatımın mücadelesi bu
Ve sen başlattın
Sen başlattın
Ah, köklerini düşler ülkeme salmanı
Engelleyemiyorum
Taştan evim, büyüyen sarmaşığın
Şimdi sarmalandım seninle
Sarmalandım seninle