(Dize 1)
Biri nasıl bilir?
Ruhların kemiklerle buluştuğu yerde seninle buluşurdum
Bir unutulmuş inanç arazisinde
Kardan
Senin dokunuşun başka bir parlak parıltı getirdi
Lekenmiş ama çok büyük
(Ön nakarat)
Ve eski örümcek her gün taşa gider
Ama ben gitmiyorum. burada oturuyorum ve bekliyorum
Yaşamak için kederliyim
(Nakarat)
Lanet olsun
Acım senin soğuk elinin avuç içlerine uyuyor
Benimkini alıyorum, ama bu başkasına söz verildi
Yapamıyorum
Hayaller ülkeme kökler koymayı bırak
Taştan evim, senin sarmaşığın büyüyor
Ve şimdi sende kapandım
(Dize 2)
Bilmeyi diliyorum
Ölümcül kusur beni sana çok istettiriyor
Çok iyi bir şekilde lanetlenmiş
O odada
Senin opal gözlerin görmeyi dilediğim şey
O sadece senin olanı istiyor
(Nakarat)
Lanet olsun
Acım senin soğuk elinin avuç içlerine uyuyor
Benimkini alıyorum, ama bu başkasına söz verildi
Yapamıyorum
Hayaller ülkeme kökler koymayı bırak
Taştan evim, senin sarmaşığın büyüyor
Ve şimdi kapandım
(Dize 3)
Yoncalar tarlada çiçek açıyor
İlkbahar gevşekliği kırar, zaman yakın
O bizi bulsaydı ne yapardı?
Hilal ayı, kıyı açık
İlkbahar gevşekliği kırar, ama korku da öyle
O bu evi yakacak
Biri nasıl bilir?
Çaldığımız anlar için yaşar ve ölürdüm
Yalvarılan ve ödünç alınana zamanlarda
Öyleyse bana koşmamı söyle
Ya da oturup ne olacağımızı izle
Ve eşimin şarabını iç
(Nakarat)
Lanet olsun
Acım senin soğuk elinin avuç içlerine uyuyor
Benimkini alıyorum, ama bu başkasına söz verildi
Yapamıyorum
Hayaller ülkeme kökler koymayı bırak
Taştan evim, senin sarmaşığın büyüyor
Ve şimdi sende kapandım
Ve şimdi sende kapandım
(Köprü)
Öyleyse evet, bu bir ateş
Bu karanlıkta lanet olası bir alev
Ve buna başladın
Sen bunu başlattın
Öyleyse evet, bu bir savaş
Bu hayatımın lanet olası bir savaşı
Ve sen bunu başlattın
Bunu başlattın
(Nakarat)
Yapamıyorum
Hayaller ülkeme kökler koymayı bırak
Taştan evim, senin sarmaşığın büyüyor
Ve şimdi kapandım
Sende, sende
Se şimdi sende kapandım
Sende