[1.Kısım]
Yeşil çimenin rengiydi
Centennial Park'ta okuduğum yerdeydi
Orada biriyle tanışacağımı düşünürdüm
Deniz mavisi gömleğinin rengiydi
16 yaşındayken yoğurt dükkanında
Biraz para kazanmak için çalışırdın
[Ön nakarat]
Zaman, meraklı zaman
Bana ne pusula ne de işaret verdi
Göremediğim ipuçları var mıydı yoksa?
[Nakarat]
Ve düşünmek ne kadar güzel değil mi
En başından beri hep vardı
Seni bana bağlayan
Ooh ooh ooh ooh
[2.kısım]
Taksideki çalan şarkı Kötü Kan dı
İlk LA a gelişinde
Akşam yemeğini en sevdiğim yerde yedin
3 yıllık gezimizdeki garsonun gözü pekti
Göllerin aşağısında öğle yemeği yedik
O benim Amerikalı şarkıcıya benzediğimi söyledi
[Ön Nakarat]
Zaman gizemli zaman
Beni deşiyor sonra iyileştiriyor
Göremediğim ipuçları var mıydı yoksa?
[Nakarat]
Ve düşünmek ne kadar güzel değil mi
En başından beri hep vardı
Seni bana bağlayan
Ooh ooh ooh ooh
(Beni çeken bir ip)
[Köprü]
Canım bu yanlış kollardan,
Doğruca kasaba barına
Bir şey geçmişte yaptığım bütün hataları dikenli tel ile sardı
Şeytanlarımın etrafındaki zincirler
Mevsimlere cesaret verecek kadar yün
Tek bir altın iplik
Beni sana bağladı
[3.Kısım]
Soğuk baltamı keskinleştiren eziyetti
Kalbimi kıran çocukların
Şimdi bebeklerine hediyeler gönderiyorum
Altın yaprakların rengiydi
Sana Centennial Parkın etrafında gösterdiğimde
Cehennem yolculuktu ama bana cenneti getirdi
[Ön nakarat]
Zaman harika zaman
Bana üzüntüleri ve sonra mor pembe gökyüzünü verdi
Ve sorun değil
Bebeğim benimle
[Nakarat]
Ve düşünmek ne kadar güzel değil mi
En başından beri hep vardı
Seni bana bağlayan
Ooh ooh ooh ooh
Bana
Ooh ooh ooh ooh
[Çıkış]
Ah ah ah
Ah ah ah