Yedi dönüm noktası...
Gözetleyen bir sonbahar gözünün altında
Bükülmüş ağaçlar ileriye doğru yayıyordu
Rüzgarın mesajını
Donmuş ellerle yıldızları sürdüm
Rüzgarın sürüklediği öfke
Aygırıma kanatlar veriyor
Ayın diğer yanında bulutlar toplanmıştı
Beyaz ışığı alevlendiriyor
Çok iyi bildiğim bir gölü geçiyorum
Yakınım, ama hala uzağım
Varış...
Karanlıkta onun gölgesini gördüm*
Beni gece gibi bekliyor
O günü bekliyor
Sessiz kalıyor ve benim varlığıma gülümsüyor
Siyah bir mum tüm ışığı tutuyor
Karanlık yaklaşıyor
Ve mumun süresi doluyor gibi
Onun soğuğunda, soğuk ellerinde
Ve onun terk edilmiş ruhu gibi
Unutulup gidecek
Bu gece onun etine dokunuyorum*
Kanım sonsuza dek dondu
Şafaktan önce kucakladım
Bir öpücük tam tutulmayı beraberinde getirdi
Ve o dedi ki*
Bir kez ve sonsuz
Ben çok soğuğum
Alacakaranlık elbisesi giydirilmiş siste
O duruyordu*