Sağa sallanıyorsun, sonra sola,
hareketsiz kalıyorsun ortada,
dönmeyi deniyorsun kendi etrafında, kendi etrafında...
Sen beni özlüyorsun, ben seni.
Bir sıçrayışla ileri gitmiş gibi yapıyorsun,
sonra sol çakıyorsun
sağ gösterip, sağ gösterip...
Sen beni özlüyorsun, ben seni.
Sonra düşünceler ekleniyor,
başın, bacakların bağımsız bir hareketi ile
başın, bacakların bağlantısız bir hareketi ile...
Afrika’nın Pigmeleri, yere oturuyorlar
bir tören bu, amacı birliktelik,
sakin, ot tüttürüyorlar.
Sağa sallanıyorsun, sonra sola,
hareketsiz kalıyorsun ortada,
dönmeyi deniyorsun kendi etrafında, kendi etrafında...
Sen beni özlüyorsun, ben seni.
Birçok kez yalnız kaldım, birçok kez ağladım. Gene de, bilemezsin ne çok yol denedim.
Avustralya’nın yerlileri
toprağa uzanıyorlar,
bir tören bu, amacı bereket,
menilerini bırakıyorlar oraya.
Daire, T’ai Chi’yi simgeler: biçimi yoktur onun, ikiliğin üzerindedir. Burada evrenin yaratıcısı olarak tezahür eder. Yin (karanlık) ile yang (ışık) şeklinde ikiye bölünmüştür: bunlar, negatif kutup ile pozitif kutbu gösterir. Karşıt çiftleri: aktif ile pasif, eril ile dişil, ay ile güneş.
Avustralya’nın yerlileri
toprağa uzanıyorlar,
bir tören bu, amacı bereket,
menilerini bırakıyorlar oraya.