I Was Once, Possibly, Maybe, Perhaps A Cowboy King [Turkish translation]

Kendimi o yol kenarında beklerken görüyorum

Siyah bir çanta ve içinde bulunduğum kıyafet dışında hiçbir şey istemedim.

İsmim yok,

Geçmişim yok,

Sadece şakağımda bir hedef ve kafamda bir delik.

Krallardan biri olabilirdim!

Eskiden olmak istediğim adamın oğlunun kabuğu,

Takım elbiseli bir maymun!

Burada senin için hiçbir şey olarak duruyorum.

Beni sar ve gidişimi izle.

Silahlarınızı bırakın!

Kulaktan kulağa kes beni!

Kısasa kısas!

Cam çoktan kırıldı!

[x2]

Bu yolda yalnız yürüyorum

Senin sayende değil.

Bu yolda yalnız yürüyorum,

Senin sayende değil,

Senin sayende değil.

Altıpatlarını doldur bebeğim,

Başıma koy!

Tetiği çek,

Boş düşünmüştüm!

Bana göre, ölü!

[x4]

Silahlarını bırak, bırak öleyim!

Neden ölmeme izin vermiyorsun?

Silahlarını bırak, bırak öleyim!

Neden ölmeme izin vermiyorsun?

Silahlarını bırak, bırak öleyim!

Kesmeye devam ettiğinde yara izleri iyileşmez

Daima keser,

Daha derine keser,

Daima daha derin!

"Yeeha"

Kesmeye devam ettiğinizde izler iyileşmez!