I Was Hoping [Turkish translation]

dışarıda konuştuğumuzda,

hava soğuktu,

titriyorduk. şimdi konu tarafından ısındık

karım yan taraftaki odada,

bildiğin belalara sahiptik

lütfen ona ya da başkasına söyleme

ama biriyle konuşmam lazım

dedin ki, "ne kadar harika olduğumu bilseydim ayıp olmaz mıydı

ölmeden beş dakika önce, çok fazla pişmalıkla dolu olurdum

son nefesimi almadan önce"

ve dedim ki, "bunu şimdi bana söylemek istiyorsun, ve yakın zamanda ölmeyeceksin"

ve dedim ki tavuk yemiyorum

ya da et

ya da herhangi bir şey

ve sen evet dedin, ama deri giyiyordun ve güldün ve dedin ki

biz yemek zincirinin en başındayım

ve evet sen hala iyi bir kadınsın

ve yalaklık yaptım

umuyordum

birbirimizi iyileştirebileceğimizi umuyordum

umuyordum

birlikte taze olabileceğimizi umuyordum

baş garsonun (60 yaşlarında) olduğu restaurantı terk ettik,

dedi ki, "hoşçakalın, efendim. işiniz için teşekkürler efendim. siz çok başarılı ve resmisiniz, efendim, ve burada akşam yemeği yeme sıklığınız hoşumuza gidiyor efendim. ve paranız."

ve ben yürürken, dediler ki "sana da teşekkürler canım"

ben hep tütünlü ve kadife pantolonlu

ve bir şey söylemem gereken bir gün vardı

"hey dostum, bu yeri satın alıp satabilirim, o yüzden öp bunu"

ben de bir zamanlar bir şeye sahip olduğumu düşündüm

umuyordum

birbirimize meydan okuyabileceğimizi umuyordum

umuyordum

birbirimizi dağıtabileceğimizi umuyordum

ben de sandım ki, yanlış kanıtladığımda. nasılsa kaybettim

hayatın zalim olduğunu düşündüm

bu bir döndü, gerçekten

seni geri ittiğimi ve suçluluk duyduğumu düşünüyorsun

bence sen duygusuzsun ve ben işittiğini hissetmiyorum

ve dedim ki"temelde yargılayıcı olduğumuza inanıyor musun?

temelde şeytan?"

ve sen "evet" dedin

ve ben intikama inanmıyorum dedim, doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü?

ve sen dedin ki "pekala, peki ya acil odasında gördüğüm kelepçeli adam?

çocuğunu dövdükten sonraki kanama, ve o kafasına ayakkabı fırlattı

sanırım yaptığı yanlıştı ve ben ona acırken zorlandım"

senin yargılaman karşı hissettiğim korkuyu izlemek zorundaydım

umuyordum

beraber dans edebileceğimizi umuyordum

umuyordum

birlikte kaymak gibi olabileceğimizi umuyordum