I'll throw the first rock [Turkish translation]

Konuştuklarını duyabiliyorum

Hiç olmayan ''o eski günlerden''

Ruhları için olan bu boş kutularda

artık yaşamıyorlar...

Sonsuz nefret, kalbimde yaşıyor

Payını almak için sadece bekle (ve gör)

Bu dünyada yabancılar yok

sadece tanışmadığım alçaklar var

...ve benim şüpheci düşüncelerim

onların saçtığı neşeyi yok ediyor

Sonsuz öfke, kalbimde yaşıyor

Ve şimdi onu senin suratına patlatacağım!

İlk taşı ben atacağım

- dünyanı ve güneşini karartacak olan

İlk taşı ben atacağım

İlkini ben atacağım

Yıkılacaksın

Seni yere yıkacak taşı fırlattığımda.