El arabası geçti ve o adam bağırdı “Dondurma!”
Ayın 21’inde tüm paramız bitmişti
Annemi ve onun kıyafetlerini düşündüm
En güzeli siyah, çiçekleri henüz solmamış olandı
Okul çıkışında çocuklar kitaplar sattılar
Onları izledim, onları taklit etmek için cesareti aradım
Sonra yenildim, zihnimdeki kurtlarla oynamaya döndüm
Ve akşam telefonda bana sordun
“Neden konuşmuyorsun?”
Hangi yıl?
Hangi gün?
Bu seninle yaşama zamanı
Gördüğün gibi, artık ellerim titremiyor
Ve ruhum var
Ruhumun derinliklerinde uçsuz bucaksız gökyüzü
Ve uçsuz bucaksız aşk
Ve sonra hala, hala aşk var senin için
Mavi nehirler ve tepeler ve çayırlar
Melankolilerimin çok tatlı konuştuğu yer
Evren içimde boşluk buluyor
Ama yaşamak için cesaret hala orada değil
Martteki bahçeler yeni renklere bürünür
Ve o aylarda, genç bir kadın yeni aşklar deneyimler
Benim tarafımda yürüyordun ve bir anda dedin ki: “Ölüyorsun.”
Eğer yardım edersen kurtulacağıma eminim
Ama bir kelime düşüncelerimi temizliyor
Dünün aktrisini bırakarak yürümeye devam ettim
Hangi yıl?
Hangi gün?
Bu seninle yaşama zamanı
Gördüğün gibi, artık ellerim titremiyor
Ve ruhum var
Ruhumun derinliklerinde uçsuz bucaksız bir gökyüzü
Ve uçsuz bucaksız bir aşk
Ve sonra hala, hala aşk var senin için
Mavi nehirler ve tepeler ve çayırlar
Melankolilerimin çok tatlı konuştuğu yer
Evren içimde boşluk buluyor
Ama yaşamak için cesaret hala orada değil