I Always Knew [Turkish translation]

İn, in kemiklerimden aşağı, hiçbir zaman bilmediğim bir yere, burada kafamın arkasında

Bir ışık huzmesi gibi vurdu bana, vurdu doğruların kancası gibi ve ben yere düşmüş olabilirim.

Çünkü benimle konuşursun ve duvardan dökülür, benimle konuşursun ve gider başımın üstünden.

Bu yüzden hadi gidelim yatağa gerçek bir şey söylemeden önce, hadi gidelim

Yatağa, sen nasıl hissettiğini söylemeden.

Çünkü bu sensin, oooo, bu her zaman sendin, oooo, ben her zaman biliyordum, oooo, bu sensin.

Gevşemek için yapabildiğimin en iyisini denerim, kafamda hiçbir şey yok ama sen..

Hepsine kayıtsız minnettar olacağım, dayanıyorum neye, ama bilmiyorum.

Bu yüzden hadi gidelim yatağa gerçek bir şey söylemeden önce, hadi gidelim

Yatağa, sen nasıl hissettiğini söylemeden.

Çünkü bu sensin, oooo, bu her zaman sendin, oooo, ben her zaman biliyordum, oooo, bu sensin.

Evet bu sensin, oooo, bu her zaman sendin, oooo, ben her zaman biliyordum, oooo, bu sensin.

İyi bu sensin, oooo, bu her zaman sendin, oooo, ben her zaman biliyordum, oooo, bu sensin.

İyi, ben biliyordum

İyi, ben her zaman biliyordum

Evet ben her zaman biliyordum

Oooo bu sensin.