Eğer sadece benden yarattığın canavarı görebilseydin,
Ben ona tutundum ama şimdi görünüyor ki sen onu serbest bırakmışsın
Karanlıkta haykırıyor, biz ayrılmışken uluyorum
Dişlerim çarpan kalbinin tadını alabilmek için seni göğsün boyunca sürüklüyor
Parmaklarım tenini tırmalıyor, kendimi yaralıyorum
Sen, ulumam için geceyi oluşturan ayın kendisisin.
Parmaklarım tenini tırmalıyor, kendimi yaralıyorum
Sen, ulumam için geceyi bitiren ayın kendisisin.
Ulumak, ulumak
Ulumak, ulumak
Şimdi, geriye dönüş yok, ben saldırıya geçiyorum
Kanım sesinle melodiler söylüyor, onun üzerine boşalmak istiyorum.
Azizler bana şimdi yardım edemez, ipler şimdi bağlı değil
Senin için kutsal yerleri kana buladım
Damarlarımda ulayan canavar tıpkı bazı mecnun çocuklar gibi
Seni bulmak ve tüm hassaslığın ile koparıp atmak istiyorum
Ve ulumak, ulumak
Ulumak, ulumak
Genç aşıkların sana olan lanetlerinden korun
Çok yumuşak ve tatlı olmaya başlar ve onları avcılara dönüştürür
Avcılar, avcılar, avcılar
Avcılar, avcılar
Etinin dokusu, bir gelinlik kadar kötülükten uzak
Kendimi senin kolların arasına sarana kadar dinlenemem
Azizler bana şimdi yardım edemez, ipler şimdi bağlı değil
Senin için kutsal yerleri kana buladım
Ve ulumak, ulumak
Genç aşıkların sana olan lanetlerinden korun
Çok yumuşak ve tatlı olmaya başlar ve onları avcılara dönüştürür
Kötülükten uzak bir kalbi olan ve geceleyin dualar okuyan bir adam olsa da,
Yine de, güz zamanında ay parlak olduğunda, o bir kurda dönüşebilir
Eğer sadece benden yarattığın canavarı görebilseydin,
Ben ona tutundum ama şimdi görünüyor ki sen onu serbest bırakmışsın
Azizler bana şimdi yardım edemez, ipler şimdi bağlı değil
Senin için kutsal yerleri kana buladım