Senden neden nefret ettiğimi mi bilmek istiyorsun?
Güzel, bir açıklamayı deneyeyim
Paris'te geçirdiğimiz o günü hatırlarsın herhalde
Yağmurun altında dolaşıyorduk hani
Söz vermiştik birbirimize
Düşüncelerimiz hep aynı kalacaktı
Ruhlarımızın bir olması düşünün
Hayalini kurduk
Güneş battığında durduk
Geceyi bekledik
Dışarıda ışıltılı camlardan
Ve yanan ışıklardan yapılma bir bina vardı
Yolda ise arkamızda
Griler içinde bir adam vardı
Sırtında bir yavrucak
Ötekinin de elini tutmuş
Üçü de paçavralar içindeydi
Havadan bile incelerdi
Ve bu altı göz sürekli bizi incelemekteydi
Babanın gözleri diyordu ki: "Güzel,
Öyle güzelsiniz ki!
Yıldız gibi parlayan bir bayansın sen!"
Küçük çocuğun gözleri bir şey söylemedi
Sessiz ama mutluydu gözleri
Kalbimde öyle büyük bir utanç hissettim ki
Böyleyiz diye
Sana döndüm
Belki düşüncelerim yüzüne yansıyordur diye
Gözlerine baktım
Güzel ve derine inen bir şekilde
Sen konuşana kadar tabii
Bana anlayışın bir hayalden ibaret olduğunu çok güzel gösterdin
"Şu bize gözlerini dikenlere bir bak
Benden uzak olsunlar!"
Babanın gözleri diyordu ki: "Güzel,
Öyle güzelsiniz ki!"
Büyük oğlanın gözleri
"Ne güzel, yıldız gibi parlayan bir bayansın sen!" dedi
Küçük çocuğun gözleri bir şey söylemedi
Boştu gözleri ama neşeliydi
Benimse içim acıdı
Böyle olduğumuz için
Böyle olduğumuz için
Böyle olduğumuz için
Senden nefret etmemin sebebi de bu
Böylece çok iyi anladım
Kimse kimseyi ne adam gibi tanır, ne adam gibi sever.
Ne tanır, ne sever.