Hepsini ver şüphesiz
Kendini esirgemeden!
Vakit geçmiyor sesi anlamsız
Sözünü satma kolay
Bu koyu ritmim hüzün ile dalaş, kahkaha karış !
Duygu dolu hikâye
Boyuna ilişmiş ağır yük
Ağırlığını tahmin edemedim
Solduğun anda düş kehaneti vermiyor, göz tam görmüyor uçsuz dağ!
Doymadım bu yıl, hayâlim yüce!
Yuvadan uçtum ben!
İnanç veren bütün bilgelikle, korku var ilişen.
Elden bir şey gelmiyor deme, gövdedeki ateş yanmıyor, sadece ümit ver!
Her şeyimi koydum şarkıma, yürekten çıkan bu konuşmaya!
Vakit sır açıklamaz, hâlâ inanırım şarkı âleminde...
Gelirim hâlâ ben, hâlâ ben, hâlimle, hâlâ işte
Az buçuk kaldı katlansana, sözüm söz
Güneş ile doğdu, tek bir imkân
Artık dayan, dayan, dayan, dayan da hepsini ver!
Hepsini ver şüphesiz
Kendini esirgemeden!
Vakit geçmiyor sesi anlamsız
Sözünü satma kolay
Bu koyu ritmim hüzün ile dalaş, kahkaha karış !
Duygu dolu hikâye
İnanç? İnanılmayacağa inanmam.
Konuşacaklara geldim.
Gözünde yalını yok, maksatı yok,
Karnı tok, kendine inançsız çok!
Gülenlere de gülerim şimdi
Yukarıdan alçak bakarak satılığın başından.
Her zaman dostun mu, karşın mı iyilikte çıkacak karşıdan?
Ömür inciniyor, acını geçmişe dokuma diyor.
Çünkü keder de şımarıyor, kasvetli çocuk güçlü seslenmiyor.
Düşünceler dağdan da büyük, şahit ay ve güneş.
Sinsi tilkiler - örtünmüş sözleri autotune.
Ey, kim idi her yeri tabedip çamur kılan?
Konuşman - tombul, ama gerçekliği yok kılçık!
Sözle kurşunlarım, söylenen sözle içinden harap ederim!
İnsanlar diri yürüyüp, ümit doluyor mezara.
Gelirim hâlâ ben, hâlâ ben, hâlimle, hâlâ işte
Az buçuk kaldı katlansana, sözüm söz
Güneş ile doğdu, tek bir imkân
Artık dayan, dayan, dayan, dayan da hepsini ver!
Hepsini ver şüphesiz
Kendini esirgemeden
Vakit geçmiyor sesi anlamsız, sözünü satma kolay
Bu koyu ritmim hüzün ile dalaş, kahkaha karış !
Duygu dolu hikâye
Duygu dolu hikâye
Duygu dolu hikâye
Duygu dolu hikâye