Hey [Turkish translation]

Hey

Hayat şu an herşeye suskun olsada,

sana daha o cevabı vermiş olmasada, sana sadece „hayır’dan“ baska bisey seslenmesede, buda da gececektir. Hiç biseyin mantığı kendini göstermesede, kendisini tanınmaz hale kadar saklasada, yardım edecek bisey varsa "zamandir",

bu da gececektir, bu da gececektir.

Hey,

kendine o kadar sert davranma!

hersey yerindedir, düşsende,

hersey kırılsada, senin yolun devam edecek.

Hey,

kendine o kadar sert davranma!

Seni hic bisey tutmasada,

yoluna sadece devam etmelisin. Kirik cam parcalarinin üstünde durmak aklina gelmesin.

Korku seni dar yerlere kovaliyorsa, bişeyi tutmak icin gücün yetmiyorsa, bundan daha iyisini bilmiyorsan,

öyle is kal.

bu da gececektir, bu da gececektir.

Hey,

Her gecen gün birbirine benziyorsa. Ve ateş alışkınlıktan kacıyorsa,

sevmek su an dövüsmek ise,

öyle is kal! bu da gececektir, bu da gececektir.

rest wiederholt sich

diyerisi sadece tekrarlama