bütün mevsimler tutsak düşse de yangına,
her bahar dicle'yi emzirir dağlar
bahar, dicle'nin dağları kucakladığı yerde başlar.
alışamam ölüme alışamam,
ölüm insana aykırıdır alışamam.
susmak insana aykırıdır susamam.
yanıbaşımda bir yangın,
eti yanar vatanımın susamam.
yanıbaşımda ölüm çalıyor kapıları duramam.
çığlık olmak ama her sessizliğe
çığlık olmak insana yaraşır
ölüme direnirim tırnağımla dişimle
ama alışamam ölüme
bir başına olmak önemli değil
bir gül, bir gül bırakabilmek arkadan gelenlere
tek başına bir mum devririr geceyi
tek bir can neleri neleri devirmez ki?
nedir bu sancı nedir?
hasretin yine başladı, sol yanım seninle birlik
işgal etmişsen yar ömrümü
ateşin düşmüş canıma
sen benim içimde
ben diyarbekir içinde ağır ağır yanarım dönerim bitmez
geçerim bir mermi gibi candan, yar sandan geçemem
nasıl da özlemişem, sevda çeker canım
yangındır gayrı
bir uçtan bir uca sarılmıştır her yan
yeşile, sarıya, kırmızıya.
dağlar damar damar olmuş akar memleketin yüreğine
bugün keskin bıçak ağzı da olsa gökyüzü
bahar düşmüştür vatanıma
mavi erguvan dallar fışkırmıştır topraktan
can yürümüştür dallara
gayrı dört mevsim bahardır dağlardan akar
ne durursun ana görmisen kar erir her yanda
ne durursun ana tilili çek, çek tilili
hey göklere duman durmuş dağlar hey
değirmenin üstü her gün yel olmaz
dinle ağa dinle paşa dinle bey
sen söylersin o susar mı belli olmaz
kızılırmak akar suyun içerler
aç kalırlar yurttan yurda göçerler
varıp eylem köprüsünü geçerler
kimler ölür kimler kalır belli olmaz
öldüler mi kaldılar mı belli olmaz
ummam artık olanlar böyle olsun
yeni çağda mızrak çuvala girsin
vergi dersin sorgu dersin can dersin
dayanır mı buna yürek belli olmaz
sen söylersin o susar mı belli olmaz
kimler ölür kimler kalır belli olmaz