Hel [Turkish translation]

Mütevazı evime hoş geldin

Ruhun saklamam için bana ait

Burada taş ve kayalardan yapılmış duvarlar yok

Yine de kimse buradan ayrılmıyor

Yaşlılıktan ve vebadan ölenler*

Mahkememe hoş geldiler

Katiller, zalimler burada oyanalacak ve çürüyecekler

Utanç verici şekilde

Ve utanç içinde ölenlerin

Hepsi karanlık salonlarıma gönderildi

Onların hepsi adımdan korkacak

[Nakarat]

Burada açlık senin tabağındır

Burada kıtlık senin bıçağındır

Burada sonsuza kadar yaşayacaksın

Hel'e hoş geldin**

Hel'e hoş geldin

Şimdi soğuk krallığımdasın

Onur konuğumsun

Ölümün kaldırımında

Ruhun asla rahat etmeyecek***

[Nakarat]

Burada hastalık senin yatağındır

Burada yıkım senin derindir****

Burada sonsuza kadar yaşayacaksın

Hoş geldin

Burada açlık senin tabağındır

Burada kıtlık senin bıçağındır

Burada sonsuza kadar yaşayacaksın

Hel'e hoş geldin