Artık gülümsemeler yok, gözyaşları yok
Dualar yok, korkular yok
Hiçbir şey bırakmadı, neden devam edelim
Sevgilin gittiğinde
Biriyle bağır
Çanları çal
Kasaba ve
Çiftlikler boyunca
Olacaktır bağırışlar ve çan sesleri
Onu kollarıma geri getir
Her insanın savaşa gitmesi gerekir
Daima, daima
Birkaç yalnız kadın duruyorken ayakta
Boş kalple, boş ellerle
Ayrılma zamanı geldiğinde
Ve beni hoşça kal diye öptüğünde
Kalbimin derinliklerinden
Büyük yalnız bir çığlık geldi
Cennet merhamet et!
Cennet merhamet et!
Madenciler geldi
Onun adını oydular
Bir haç üzerine...
Dansı hatırlıyorum
İlk aşık olduğumuz yerdeki
Etrafında ve çevresinde nasıl döndüğümüz
Yukarıda yıldızlar dans ediyorken
Kıyı boyunca yürüyecektik
açılıp gemileri izleyerek
Sevgililer başka hiçbir şeye ihtiyaç duymazlar
Sadece her gün başka bir rüya
Bu yüzden bir ev hayal ettik
Güzel bahçesiyle
Ve gözleriyle bir oğlan
Ve benimki gibi bir burun
Şimdi bitti, neden cesur olalım?
Neden bu şekilde yaşamalıyım?
Mezarda mı beklemeliyim
Kayıp sevgilimin öpücüğü için?
Çanları durdurun! Çanları durdurun!
Ağlamak için göz yaşım yok
Burada cehennemde mi kalmak zorundayım?
Yukarıdaki Tanrı, ölmeme izin ver...
Cennet merhamet et!
Cennet merhamet et!
Cennet merhamet et!