Harvest [Turkish translation]

Hasat zamanım geldi,

Cesur bir saman parçasıyım ( sanki )

Milyonlarcası arasında

Güneşe yüzümü dönüyorum

Hep ( dimdik ) önünde duracağım

Hayata yeni çıkmış bir insanın

Duyulmamış bir şeyler çıksa da yolumuza

Dördüncü Çağ (1),

İnsanoğluna bir gül bağışladı,

Güzelliğin ölümünü görebilelim diye.

Fırtınanın tuhaf sessizliği,

Uğulduyor ekinler üstünde,

Ve bir çocuğun yüzü tırpanın önünde parlıyor.

Yüzlerce toprağın hasadına katıl,

İçtenlikle ve uysallıkla

Her şey bir tane tahıl uğruna

Yeni doğacak güne bir umutla ( ışıkla )

İlham ver çocuğa

Sula toprağı, dünyaya teslim ol

Sula toprağı, dünyaya teslim ol

Sula toprağı, dünyaya teslim ol

Şiirlerden öte güzelliklere sahipler ( bu topraklar )

Ama sessiz bir sefilliği seçiyorlar ( kıymet bilmez insanlar),

Denizlerine daha da inerken,(keşfedecek daha azı kalıyor onlara ( insanlığa)

Güzel sözler bulacaklar elbet,

Ve sürülerini yeniden sürecekler,

Ya böyle olacak ya da zafer sarhoşluğu içinde kendini kandıracaklar.

Yüzlerce toprağın hasadına katıl

İçtenlikle ve uysallıkla

Her şey bir tane tahıl uğruna

Yeni doğacak güne bir umutla ( ışıkla )

İlham ver çocuğa

Sula toprağı, dünyaya teslim ol

Sula toprağı, dünyaya teslim ol

Katıl yüzlerce toprağın hasadına.

Yüzlerce toprağın hasadına katıl

İçtenlikle ve uysallıkla

Her şey bir tane tahıl uğruna

Yeni doğacak güne bir umutla ( ışıkla )

İlham ver çocuğa

Sula toprağı, dünyaya teslim ol

Yüzlerce toprağın hasadına katıl

İçtenlikle ve uysallıkla

Her şey bir tane tahıl uğruna

Yeni doğacak güne bir umutla ( ışıkla )

İlham ver çocuğa

Sula toprağı, dünyaya teslim ol

Henüz canlıyken var.