Ağaçların içinde
Çayırların ötesinde
Evimden daha da uzakta
Havlıyorlar arkamda
Duyuyorum av köpeklerini
Sürü beni yalnız ele geçirmek için takipte
Bir hastalık izi
Bana yol gösteriyor
Eğer perili isem
Demek ki beni göreceksin
Karanlığı arıyorum
Ve boşluğu
Güneşten saklanıyorum
Asla dinlenmeyecek
Asla rahat ve huzurlu olmayacağım
Tüm sorunlarımın süresi doldu o yüzden kaçıyorum
Bir hastalık izi
Bana yol gösteriyor
Eğer perili isem
Demek ki beni göreceksin
İşte bir başkası aşağı düşüyor
Buhar eller bıçağı bıraktı
Çılgın pişmanlıklar düşüşte
Ölümün enstrümanları huzurumda
Birazını kurtarmak için hepsini yitir
Günahı boynuna haklı
Ve şeytanlarını kov
Madem ki ölüm bir şaka halini aldı
Sen maskarasısın
Apsent kafalının
Günah çıkarma takılmış ağzına
Önceden sönmüş ateşler yine ortaya çıkar
Geceleyin çaresiz
Ve ışıkta güçsüz
Bir duaya bel bağlayarak
ıssız yollar adımlıyorum bulmak için
Bir umut tohumu
Onlar ağaç
İçlerinde çürümüş meyve ve hiç iyi değiller
Kökler emiyor, kaynağımdan çalıyor
Yorgun dallar ışığa uzanıyor
Hepsi yanlış iddialar
Soytarı ormanı
Günahlardan arınmayı bekliyor bir ömür
Yalnız ölürken
Yanlarında hiç kimse olmadan
Affedildiler mi?
Kesin hüküm
Zehirliyor ruhu
İçerideki dizginsiz canavar
Egemen güç kontrolü talep ediyor
Ve şimdi orman yanıyor
Yaşam mahsullerini parçalara ayırıyor
İşe yaramaz kararmış kalıntılar
Hâlâ için için yanan odun yığını