Kuşlara imreniyorum, ağaçlarda yüksekteler,
Tüm hayatlarını bile bile yaşıyorlar.
Örümceklere, imreniyorum sincaplara ve tohumlara,
Hepsi yollarını bulur; otomatik olarak.
Ama bu el yapımı cennette, canlanıyorum ben.
Mavi kuşlar gökyüzüne renk katıyor, sonsuza dek.
Ama bu el yapımı cennette, zamanı unutuyoruz biz.
Çünkü bir tüyün kuşları beraber uçar.
Tedirginliğin hissiyle aynı görüşü paylaşıyoruz.
Ağaçlara ait kuşlar gibi olmak istiyorum.
Kendi başıma oturup şehre bakıyorum,
Gökdelenler asla yıkılmayacakmış gibi parlıyorlar.
Ama bu el yapımı cennette, canlanıyorum ben.
Mavi kuşlar gökyüzüne renk katıyor, sonsuza dek.
Ama bu el yapımı cennette, zamanı unutuyoruz biz.
Çünkü bir tüyün kuşları beraber uçar.
Bu el yapımı cennette canlanıyorum ben.
Mavi kuşlar gökyüzüne renk katıyor, sonsuza dek.
Bu el yapımı cennette, el yapımı cennette,
El yapımı cennet, el yapımı cennet.
Ve daha fazla göz ardı edemem,
Sarmaşığın uzadığını.
Bu hayat artık bana uygun değil,
Yazı yerde duruyor.
Bu el yapımı cennette canlanıyorum ben.
Mavi kuşlar gökyüzüne renk katıyor, sonsuza dek.
Bu el yapımı cennette, el yapımı cennette,
El yapımı cennet, el yapımı cennet.
(Mavi kuşlar sonsuza kadar) Bir tüyün kuşları,
(Mavi kuşlar sonsuza kadar) birlikte uçarlar.
(Sonsuza dek mavi kuşlar) Bu garip, garip havada,
(Mavi kuşlar sonsuza kadar) Bu el yapımı cennette.
Bu el yapımı cennette, bu el yapımı cennette.
Bu el yapımı cennette, bu el yapımı cennette...