Nakarat:
Aşkım, iyi uyuyor musun? Üzerini örtüyorlar mı?
Yemek yiyor musun? Çünkü ben yiyemiyorum!
Kahretsin, seni seviyorum!
Ölmek istiyorum!
Aşkım, bana küfür mü ediyorsun? Sürükleniyor musun
sarhoş bir şekilde gecede – çünkü ben evet.
Tımarhanelik'im, dipteyim!
Hiçbir yereyim!
Küçük bir köpek sana hediye ettim -
Güzel, yumuşacık, kabarık tüylü…
Ama bu gün onu atılmış gördüm…
Benim gibi – aynısı!
Tek başına sokaklarda dolaşıyor-
aç, hasta, dağınık…
Sen onu kovuyorsun, o seviyor seni…
Benim gibi – aynısı!
Nakarat:
Aşkım, iyi uyuyor musun? Üzerini örtüyorlar mı?
Yemek yiyor musun? Çünkü ben yiyemiyorum!
Kahretsin, seni seviyorum!
Ölmek istiyorum!
Aşkım, bana küfür mü ediyorsun? Sürükleniyor musun
sarhoş bir şekilde gecede – çünkü ben evet.
Tımarhanekiğim, dipteyim!
Hiçbir yereyim!
Bir sefil gibi seni bekliyorum!
Seni bir yerden görmek için,
bana bakıp bakmadığını bilmeden
ya da yanımdan geçip geçmeyeceğini...
O çocuk - fakir, kanaması olan, yaralı olan -
o vazgeçmedi sadece seni istemekten.
Vur bana, seni seviyorum!
Nakarat:
Aşkım, iyi uyuyor musun? Üzerini örtüyorlar mı?
Yemek yiyor musun? Çünkü ben yiyemiyorum!
Kahretsin, seni seviyorum!
Ölmek istiyorum!
Aşkım, bana küfür mü ediyorsun? Sürükleniyor musun
sarhoş bir şekilde gecede – çünkü ben evet.
Tımarhanekiğim, dipteyim!
Hiçbir yereyim!
Sensiz insana benzemiyorum!
Tekrar tekrar aynı giyiniyorum…
Ama kim için güzel olayım?
İnsan mıyım bile diye soruyorum?
Senin tarafından itilen bir köpek gibiyim…
Ve kim için yaşayayım?
Nakarat:
Aşkım, iyi uyuyor musun? Üzerini örtüyorlar mı?
Yemek yiyor musun? Çünkü ben yiyemiyorum!
Kahretsin, seni seviyorum!
Ölmek istiyorum!
Aşkım, bana küfür mü ediyorsun? Sürükleniyor musun
sarhoş bir şekilde gecede – çünkü ben evet.
Tımarhanelikim, dipteyim!