Höstdepressioner [Turkish translation]

Pencerenin dışında rüzgar sarı yaprakları uzaklara uçuruyor,

Ben kirli yatağımda yatarken.

Terk edilmiş harap bir evde,

pencerelerin kırık olduğu, ve hiçbir örtümün olmadığı zaman

bu soğuk gecelerde benim donduğum,

Susuzluğumu bastırmak icin asfalttaki

açık kahverengi birikintilere dönüyorum.

Ve midem günlerdir boş kaldı.

Ben yırtık ve donmuş kiyafetlerin icinde ki donmuş hayaletim.

Fark edilmeden bir gölge gibi geziyorum

Buz mavisi atmosferin içinde

Işıkları olmayan şehirde.

Koluma bir iğne eroin ver,

Ya da kafama bir kurşun,

Bana sadece buradan hızlı bir kaçış yolu ver