Granada [Turkish translation]

Granada, dussel toppragim benim

sarkin cingene sarkisi oluyor

senin icin soyledigimde

sarkim duslerden yapilmis

sarkim huzun cicegi

sana verecegim

Granada kana bulanmis toprak

boga aksamlarinda

kahverengi gozlerin

gizemini koruyan kadin

seni cingene ve asi dusluyorum

ciceklerle kapli

ve gonca agzini opuyorum

elma dudaklarini

bana asktan soz eden

Granada soylenen turku

degerli dizelerle

sana verecek bir seyim yok

bir demet gulden baska

tatli kokuslu guller

kumral bakireye cerceve cizen

Granada topragin dolu senin

guzel kadinlarla

kanla ve gunesle.