Gotta knock a little harder [Turkish translation]

Mutluluk benim için bir kelime sadece

Ve bir-iki şey ifade edebilirdi

Eğer farkı bilseydim

Boşluk, yalnız bir parodi

Benim hayatım da

Kayıtsızlığımın açık bir kanıtı

İçeride, daima güvende

Hiç kimsenin girme şansının

Olmadığı bu yerde

Bazıları denedi elbette

Ama kapıyı öyle sıkı kapadım ki

Hiçbiri giremedi içeriye

Kilitlerin altında korudum sükunetimi

Ve hiç gözyaşı dökmedim

Durumumun başka bir işareti

Sevgiden korkum ya da acı gururum

Devam etmemi sağladılar

Günah çıkarmalarımın ana konuları

Kapımın üstüne bir de zincir vurdum

Öyle ki Kabil utancını bırakıp

Kör bir teslimiyete bürünür

Yanan isimsiz bir hayalet

Sürekli seslenirdi

Ama kulak vermezdim

Ben oyalandıkça

Daha uzağa süründüm

Ben süründükçe

Daha sert düştüm

Sürünüyordum, ateşlerin içine

Daha fazlasını gördükçe

Daha sert düştüm

Ve düştükçe

Daha da dibe süründüm

Ateşlere düşüp durdum

Ateşlere

Ateşlere

Birden fark ettim ki

Kaçıp saklanmamın sebebi

Tüm varlığımı parçalamış

Diğer tarafta kalan hiçbir şey

Bundan daha kötü olamaz

Ama onca yolu katedebilir miyim?

Kapıyla ve utancımla yüzleştim

Zinciri parçaladım

Tümü kırılana dek

Ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım

Diğer taraf sıkı sıkı kilitlenmişti

Kapı yerinden oynamadı

Var gücümü topladım

Ve vurmaya başladım

Seslendim

Birinin kilidi açması için

Bu kapıyı aşmam gerek

Ve ben vurdukça

Yanmaya başladım

Ben yandıkça

Daha sert vurdum

Bu kapıyı aşmam gerek

Daha sert vurmam gerek

Daha sert vurmam gerek

Daha sert vurmam gerek

Kapıyı aşmam gerek