Gone with the Sin [Turkish translation]

Tenini seviyorum, ne kadar da beyaz,

Dokunuşunu seviyorum, buz gibi soğuk,

Akıttığın her göz yaşını seviyorum,

Hayatını sona erdirmeni seviyorum.

Bebeğim, ne kadar da güzelsin,

Böyle tamamen parçalara ayrılmışken,

Günah gibi geçmişsin, bebeğim ne kadar da güzelsin,

Günah gibi geçip gitmişsin, sevgilim.

Gözlerindeki çaresizliğe bayılıyorum,

Tapıyorum bir zamanlar şarap kırmızısı olan dudaklarına,

Tüylerimi diken diken eden kokuna hasretim,

Ve hayatının tükenmesine bayılıyorum.

Bebeğim, ne kadar da güzelsin,

Böyle tamamen parçalara ayrılmışken,

Günah gibi geçmişsin, bebeğim ne kadar da güzelsin,

Günah gibi geçip gitmişsin, sevgilim.

Bebeğim, ne kadar da güzelsin,

Böyle tamamen parçalara ayrılmışken,

Günah gibi geçmişsin, bebeğim ne kadar da güzelsin,

Günah gibi geçip gitmişsin, sevgilim.