From the Dining Table [Turkish translation]

Otel odasında yalnız uyandım

Kendimle oynadım, neredeydin?

Tekrar uykuya daldım, öğlene doğru sarhoş oldum

Hiç bu kadar soğuk hissetmemiştim

.

Sen gittiğinden beri konuşmadık

Sessizliğin rahatlatıcılığı çok abartılıyor

Neden hiç sessizliği bozan ilk kişi olmuyorsun?

Telefonum bile aramanı özledi bu arada

.

İşten tanıdığın bir arkadaşını gördüm

Senin iyi olduğunu söyledi

Eski tişörtümü ona verdiğini gördüm

Daha çok bir zamanlar benim olan

.

Sırıttığını gördüm, tüm yüzüne yayıldı

Sessizliğin rahatlatıcılığı çok abartılıyor

Neden hiç sessizliği bozan ilk kişi olmuyorsun?

Telefonum bile aramanı özledi bu arada

.

Belki bir gün beni ararsın ve bana senin de üzgün olduğunu söylersin

Belki bir gün beni ararsın ve bana senin de üzgün olduğunu söylersin

Belki bir gün beni ararsın ve bana senin de üzgün olduğunu söylersin

Ama sen, sen asla üzülmezsin

.

Tıpkı sana benzeyen bir kızla uyandım

Neredeyse senin adının söylüyordum

.

Sen gittiğinden beri konuşmadık

Sessizliğin rahatlatıcılığı çok abartılıyor

Neden hiç sessizliği bozan ilk kişi olmuyorsun?

Telefonum bile aramanı özledi

Sessizliğin rahatlatıcılığı çok abartılıyor

Neden hiç sessizliği bozan ilk kişi olmuyorsun?

Telefonum bile aramanı özledi bu arada