Atık, ahmak bir oğlandım
Fazla derinlere dalan bozuk para uğruna
Sokak lambası gibi gözlerin
Plastik oyuncaklarımın üzerinde
Ve polisler fuarı kapadığında
Alnıma düşen saçları kestim
Köşeleri yıpranmış bir harita çaldım
Ve her gittiğim yerde sana seslendim
Buldum mu seni, uçamayan kuş;
Kıskanç, ağlayan?
Yada kayıp mı ettim, Amerikan Ağzı?
Büyük haplar, uzakta beliren?
Şimdi şişman bir ev kedisiyim
Acıyan, körelmiş dilimin iyileşmesini bekliyorum
İzliyorum ılık zehirli sıçanların
Çitlerdeki çatlaklardan içeri sürünmesini
Dergilerdeki resimlerin üzerine işiyorum
O balık yemleri atılmış soğuk ve temiz
İsa’nın kanından dereye
Buldum mu seni, uçamayan kuş;
Düşmüş, kanlar içinde?
Yada kayıp mı ettim, Amerikan Ağzı?
Büyük haplar, düşmeye mahkum?