İşte, ben; duvarda patlayan çiçek,
Ve Nisan benim tek mülküm.
Yalnızca gitmek zorundasınız
Ve hiçbir şey kalacak ellerimde.
Beni, halenizle kuşattınız.
İsteğim, yalnızca sizi görmek.
Yalnızca uçmak zorundasınız
Ve yakında, uçup gideceğim ben de.
Yalnızca kalbinizin attığı yerde nefes alırım.
Biliyorsunuz, ne işe yarardı, heyhat,
Kalmak, eğer benden ayrılacak olsanız,
Ve yaşamak, gidecek olsanız?
Ayrılacak olursanız,
Neden bir gölgesi olarak yaşayayım ki
Kaçıp giden bu meleğin?
Neden, gecenin kendisi olayım,
Daha da karanlık bir gökyüzünün altında?
Başıma ne gelir sizce
Duyamazsam artık adımlarınızı?
Sizin hayatınız mı, daha doğrusu benimki mi
Çekip giden? Bilemem.