Sen yalnız kendine benziyorsun,
benim daha önce hiç görmediğim,
başkalarında bulmadığım
bir şeye,
başka hiçbir okşayışta
başka hiçbir mutlak bağlılıkta
hiçbir özgürlükte.
Sen,
o derin ürpertisin,
dünyaya yeniden şekil veren;
heyecansın, sınırını değiştiren
her yeni günün, içimdeki bakış açısını;
sonsuz dalgasısın
sahilsiz bir denizin,
sınırsızca kendimizi kaybedeceğimiz
bir solukta,
bir solukta, hiç sonu olmayan.
Altüst ediyorsun göğü ve toprağı
ve bir insanın her hakikatini, her gerçeğini.
Sen,
o derin ürpertisin,
dünyaya yeniden şekil veren;
heyecansın, sınırını değiştiren
her yeni günün, içimdeki bakış açısını;
sonsuz dalgasısın
sahilsiz bir denizin.
Sen, görüntüsü bir ışığın,
içimde masum yaşayan
ve hiç sonu olmayan.
Sen görüntüsüsün bir hayalin,
içimde yaşadığım
ve hiç sonu olmayan.