Yanlış anlamayanlar için,
efsanesi anlatılır
o çingenenin
gökyüzündeki beyaz ve yüksek Ay’a yalvaran.
Gülümserken ona yalvardı:"Bana geri dönmesine izin ver."
"O koyu tenli adamı geri alacaksın,
onun affıyla
kirli kadın,
ancak karşılığında istiyorum ki
ilk çocuğun
gelip benimle kalacak.”
Yalnız kalmamak için oğlunu feda eden, bir krala layık değildir!
Ay, artık bir annesin,
ama seni kadın yapan kimse yok.
"Söyle bana gümüş Ay
Onu nasıl sallayacaksın,
kolların yoksa?"
Ay’ın oğlu.
İlkbaharda doğdu
bir çocuk
o koyu babadan,
duman gibi
açık tenli,
mavi* gözlü
Ay’ın çocuğu gibi.
"Bu bir ihanettir!
O benim oğlum değil
ve hayır, onu istemiyorum."
Ay, artık bir annesin,
ama seni kadın yapan kimse yok.
"Söyle bana gümüş Ay
Onu nasıl sallayacaksın,
kolların yoksa?"
Ay’ın oğlu.
Çingene acı doldu,
tam onurundan vuruldu,
çığlık atarak yakaladı onu,
ağlayarak öptü,
sonra bıçakladı.
Dağın üzerine koştu kucağındaki bebekle
ve orada onu terk etti.
Ay, artık bir annesin,
ama seni kadın yapan kimse yok.
"Söyle bana gümüş Ay
Onu nasıl sallayacaksın,
kolların yoksa?"
Ay’ın oğlu.
Eğer sonra dolunay haline gelirse çocuk
iyi uyuyor diyedir,
ama eğer (çocuk) ağlıyorsa,
onu eğlendirir, batar ve sonra beşik olur.
Ama eğer (çocuk) ağlıyorsa
onu eğlendirir, batar ve sonra beşik olur.