Kaybetmenin ne demek olduğunu bilmezmişsin gibisin
Ve de kaderle zar atmanın ne anlama geldiğini bilmezmişsin gibisin
En azından biraz şerefli ol!
Noktaları birleştirmekten ibaret olan bu ömür dediğin,
Öyleyse noktalar arasındaki çizgi nerde?
Sanki iğnelemeler bir savunma mekanizması haline gelmiş de,
Bizlerse her değişime ağzımız açık gülmekteyiz.
Sırtlarımızdaki çelik kancalar kederimize tuz biber olmazmış gibi,
Bir de bir şeyleri gerçekten hissedebileceğimizden bahseder olmuşuz.
Kendimi feda ettim, yanlış ağacı seçtim.
Yanlış gözü çıkarttım.
Cehennem ateşleri fısıldarken kulaklarıma.
Kendimi feda ettim, yanlış ağacı seçtim.
Bunun içinse yalandan bir zafer kazandım,
Hak ettiğim üzere kül olup yandım.
Sanki her şey bir günde yaratılmış da,
HAYALLER ÇOK UZAK BİZİM GİBİ İNSANLARA!
Sanki tanrılar usanmış kalbimizdeki huzurdan,
GÜNAHLARINDAN BİZİ SORUMLU TUTMAKTALAR!
Sanki insanları hiç can sıkıntısından kurtarmamışız da,
İsraflar arasında uyuyakalmışız usulca.
Sonrasında her şey açık ve berrak. ( diye kandırmışız kendimizi )
BAŞKA BİRİLERİ OLABİLİRDİK OYSA Kİ,
Dağlarda deli divane dolanırmışcasına.
DAHA İYİ BİRİLERİ OLABİLİRDİK OYSA Kİ,
Latin harfleriyle ARAF'ı telaffuz ederken.
Bütün bunlar bir yerlerden gelen bir kartpostaldaki dipnottan fazlası sanki,
( Veya ) Boşuna kürek çekmekten ibaret olan rehber kitabındaki bir bölümden ibaret...