evermore [Turkish translation]

Gri kasım ayı

Temmuzdan beri iyi değildim

Hareket tutsaklığı

Beni kötü bir ışığa yerleştirdin

Her basamakta adımlarımı tekrarlıyorum

Nerede yanlış yaptığımı bulmaya çalışıyorum

Mektuplar yazıyorum

Ateşe adreslenmiş

Ve nefesimi tutuyordum

Açık camdan dışarı bakıyordum

Ölümümü tutuyordum

Ve emin olamadım

Çok şahsi bir fikrim vardı

Bu acının hep var olacağına dair

Sonsuza dek

Hey aralık ayı

Sanırım vira etmiş gibi hissediyorum

Hatırlayamıyorum

Ne için savaştığımı

Kaseti başa sarıyorum fakat hep duraksıyor

Tam o anda, her şey kaybolmuştu

İşaretler gönderiyordum

Aldatılmış olmak için

Ve nefesimi tutuyordum

Dondurucu kışta yalın ayak

Ölümümü tutuyorum

Ve emin olamadım

Çok şahsi bir fikrim vardı

Bu acının hep var olacağına dair

Sonsuza dek

(Sonsuza dek)

Bütün maliyet ve kaybedeceğimiz şeyler hakkında

Düşünmekten vazgeçemiyorum

Oh, sadece biraz ara verebilir miyiz

Kesin olmak gerekirse, tekrar harika olacağız

Havanın dondurmadığı

Ya da bunaltıcı sıcakların şiddetli olmadığı

Dalgaların üstündeyim, dışarı fırlatıldım

Kısa yoldan gidebileceğime dair bir dize var mı?

Ve alabora olduğumda (tüm maliyeti düşünemiyorum)

Seni düşündüm (Ve şimdi kaybedeceğimiz şeyler)

Işığın çatlakları (Biraz ara verebilir miyiz?)

Seni düşledim (Kesin olmak gerekirse, tekrar harika olacağız, tüm maliyeti düşünürsen)

Yeterince gerçekti (Havanın dondurmadığı)

Ben aşmak için (Ya da bunaltıcı günlerin şiddeti) (Ya da bunaltıcı günlerin şiddeti)

(Dalgaların üstündeyim, dışarı fırlatıldım)

(Dalgaların üstündeyim, dışarı fırlatıldım)

Yemin ederim (Kısa yoldan gidebileceğime dair bir dize var mı?)

Oradaydın

Ve nefesimi tutuyordum

Kulübenin zemini adımımla çatırdıyor

Ve emin olamadım

Çok şahsi bir fikrim vardı

Bu acının hep var olmacağına dair

Sonsuza dek

Sonsuza dek

Sonsuza dek

Bu acının hep var olmacağına dair

Sonsuza dek