Soğukta, yatağımda uzanıyorum
Karanlığa bakıyorum,
kayboluyorum. Yukarıdan ayak sesleri duyuyorum
ve düşüncelerim yeniden geri dönüyorlar
Bir çocuğun kaçışı gibi
ve geri gelmeyecek gibi
Geceler günlere dönüştükçe,
zaman geçip duruyor
Çok uzaklarda ve çok yalnızım
Aklımı koruyabilmem,
sağlam kalabilmem için,
yüzünü görmeye ihtiyacım var
Sesini duyasıya kadar,
hayatta kalmaya çalışıyorum
Aklımı yitireceğim
Biri bu hayatı neden seçtiğimi söylesin
Bu yarım yamalak yalanı
Sürekli kendimden ödün veriyorum,
Sonsuz fedakarlık...
Acıyor, hissettiğin çaresizliği bilmek,
beni üzüyor
Binlerce mum yanarken bile,
senin ışığın omuzlarımda parıldıyor
Bu çorak odanın dışında,
yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyor
İçimdeki boşluk,
daha da derinlerde büyüyor
Çok uzaklarda ve çok yalnızsın
Aşkın ele geçirişinin hasretini çekiyorsun
Aklını korumasını,
Sağlam kalabilmeyi
Anlar boşa geçiyor, soyutlanmışlar
Zaman kaçıyor, sonsuz bir fedakarlık
Mesafenin ötesinde, ayrı yaşıyorken
birlikte olmayı anlamlı hale getirmeye çalıştık
Dengeyi korumak için çabalıyorduk, bağlı kalabilmek için
şartların zorluğuna rağmen uğraştık
Tüm terk edilmişliğin ve yaptıklarınla
bu bitmeyen rüyayı yaşayabildim
Unutulmayacak ya da hafife alınmayacaksın
Sonsuz fedakarlığını daima hatırlayacağım
Anlar boşa geçiyor, soyutlanmışlar
Zaman kaçıyor, sonsuz bir fedakarlık