Işık yumuşak (bir şekilde) içeriye (doğru) parlıyor
Üzerimizdeki (senin ve benim) zarafetin kapıları
Huzursuz kalplerimizi kandırıyor
Titreyen bir ateş, fazlasıyla sakin (bir şekilde)
Yiyip bitiriyor geceyi, böylece biz görebiliyoruz
Sıkı sıkı sarıldığımız korkuyu
Fakat ben nereye ait olduğumu biliyorum
Senin Tanrılarından uzak bir (yere)
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor
Ve aydınlatıyor bu sonsuz karanlığı
Sonsuz karanlığı
Bu sonsuz karanlığı
Yalnız (kişi), ışık senin üzerinde parlıyor
Ateşin kapılarının içinden, gömülmüş (halde)
Aşkından besleniyor
Zayıf (olan), beni uzakta tutan yangın(dır)
Kucaklanmış acımasızlıktan ve hassaslıktan
Ruhumu kurtarmıyor artık
Fakat ben nereye ait olduğumu biliyorum
Senin Tanrılarından uzak bir (yere)
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor
Ve aydınlatıyor bu sonsuz karanlığı
Sonsuz karanlığı
Sonsuz karanlığı
Sonsuz karanlığı
Fakat ben nereye ait olduğumu biliyorum
Senin Tanrılarından uzak bir (yere)
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor
Ve aydınlatıyor bu sonsuz karanlığı
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor, tüm yaraları iyileştiriyor
Tüm yaraları iyileştiriyor ve aydınlatıyor
Bu sonsuz...
Karanlığı, üzerine parlayan ve yanan kalbini yumuşatan
Bu (karanlık), benim doğrumu kollarının arasına gömüyor
Bu (karanlık), ümitsiz aşkımızın mezarına tapınıyor
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor ve aydınlatıyor
Bu sonsuz karanlığı
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor ve aydınlatıyor
Bu sonsuz karanlığı1
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor ve aydınlatıyor
Bu sonsuz karanlığı
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor ve aydınlatıyor
Bu sonsuz karanlığı
Bu, tüm yaraları iyileştiriyor ve aydınlatıyor
Bu sonsuz karanlığı
1. 1.bu "senin tanrılarından uzak bir yerde olmayı" kastederken, ikinci "bu" karanlığı niteler.