Pes etmiştim
Kime güveneceğimi bilmiyordum
Bu yüzden kendime beni dünyadan koruyacak bir kabuk yarattım
Ve dibe battığım bilmeme izin verdigim tek şeydi
Zincirlediğim kalbimle, karanlığın esiri olmuştum
Sonra sen beni siyahlar içinde gölgelerde gizlenirken buldun
Hayat kalbimi parçalara ayırmıştı
Ellerimi avuçlarının içine alıp duvarlarımı bir bir yıkmaya başladın
Ve öpücüklere boğdun kalbimi
Hep hayatın yanıbaşımdan geçip gittiğini düşünürdüm
Gözyaşlarımı görmediğini,
Haykırışlarımı görmezden geldiğini
Hayat kalbimi, ruhumu paramparça etmişti
Ama sonra karşıma sen çıktın
Korkularımı bastırdın, yeniden güldürdün beni
Ve öpücüklere boğdun kalbimi
Son için geriye doğru sayıyordum
Dipteydim, bir şeylerin dışındaydım hep
Herşeyi kaybetmiştim
Çünkü korkuyordum, paramparçaydım
Kabullenmiştim karanlığı
O yüzden savaşmaktan da vazgeçmiştim
Ve dibin daha da dibi olduğunu gördüm
Nefes alamıyormuşum gibi hissediyordum
Sonra sen beni siyahlar içinde gölgelerde gizlenirken buldun
Hayat kalbimi parçalara ayırmıştı
Ellerimi avuçlarının içine alıp duvarlarımı bir bir yıkmaya başladın
Ve öpücüklere boğdun kalbimi
Hep hayatın yanıbaşımdan geçip gittiğini düşünürdüm
Gözyaşlarımı görmediğini,
Haykırışlarımı görmezden geldiğini
Hayat kalbimi, ruhumu paramparça etmişti
Ama sonra karşıma sen çıktın
Korkularımı bastırdın, yeniden güldürdün beni
Ve öpücüklere boğdun kalbimi
Umutsuz ve paramparçaydım
Ben karanlıkta saklanırken,
Sen o kapıyı açıp güneşi benim için içeri aldın
Ve artık anlıyorum,
Onların yapmayacağı şeyi yaralılar için sen yapıyorsun
Bir kelebeğin bir çocuğu minör anahtarı için tek gözle öpmesi gibi,
Özgür bırakıyorsun onları