Şimdiden titriyorum aşktan:
Kız buraya geliyor bu akşam;
hepsi hepsi birkaç saat sonra.
Umarım ölmem,
içeri girdiğini görünce.
Yalnız kalabiliriz.
Şarabı koydum buzdolabına,
sos pişiyor ocakta.
Kasap geldi gelecek,
biftekle havyar
getirecek.
Ama bir kuşku düşüyor içime…
Gelecek mi,
gelmeyecek mi?
Gelecek mi,
gelmeyecek mi?
Gelmeyecek!
Gelmeyecek!
Gelmeyecek! Gelmeyecek!
Gelmeyecek! Gelmeyecek! Gelmeyecek! Gelmeyecek!
Aman Allahım, hayır!
Aman Allahım, hayır!
Geleceğini söyle yeter!
Aman Allahım, hayır!
Geleceğini söyle yeter!
Allahım, hayır!
Saçlarını okşamak istiyorum
yüreğimdeki solukla.
Ellerini okşamak istiyorum
ipek bakışlarımla,
aşk sözleriyle
...aşk ...aşk
...aşk ...aşk.
Zil bağırıyor: “Seni seviyorum!”
Kapıyı açıp elini tutuyorum hemen.
Sonra ona bakıyorum, o yürürken,
yanımda otururken,
iştahla yerken
eti, havyarı ve kalanını.
Meyveyi yedikten sonra,
ayağa kalkıp soruyor: “Yatak nerede?”
Sonra kapının ardında yitiyor gözden,
işitiyorum onu, beni çağırıyor,
üstünde pijamasıyla görüyorum onu
ve yaklaşıyor yanıma
...ve yaklaşıyor yanıma
yanıma, yanıma,
yanıma, yanıma,
yanıma...
Allahım, hayır!
Allahım, hayır!
Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun?
Aman Allahım, hayır!
Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun?
Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun?
Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun?
...sun …sun…
Allahım, hayır!
Hayır!
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır...
Three! Four!