İtirafımı haykırırken, her şeyi bir dakika ya da daha aza indirmeye ve tüm stresimden kurtulmaya çalışırken terk ettiğim kişi, mesajımı aldın mı?
Mesajımı aldın mı, sanırım hayır çünkü alsaydın beni o iyi niyetinle arardın
Dövünmek yerine bir mola verebiliriz
Üstümüzdeki tüm baskıyı havaya salarak
Söylediğimiz kelimelere n'olduğunu merak ettin mi hiç?
Bükülüyorlar mı, uçarken birden kanatları mı kopuyor
Ve sonra yepyeni anlamlarla karşımıza geliyor
Yepyeni bir manada, söylediğim şeyle tamamen alakasız
Mesajımı aldın mı, oooh oooh ooooh
Mesajımı aldın mı, oooh oooh ooooh
Mesajımı aldın mı, evet, oooh oooh ooooh
Uh oh, nereye gitti, -------- olmalı
Ve pencereden düşmüş olmalı
[Rachel Yamagata:] Oh peki, bunu ona nasıl söylerim?
Operatörü arasam belki o biliyordur
Ama eğer mesajım cevaplamak için çok uzun ya da kısaysa
[Rachel Yamagata:] Bunu bir hakikat için neden denemeyelim?
...