Avrupa şehirlerinin sokaklarında
Bir kürt kızına rast geldim
Sahipsiz geziyordu
Sımsıcak bir yürekle bana yaklaştı
Görünen oydu ki bir çare arıyordu
Dedim, hey güzelim
Tatlım, arakadaşım
Sahipsiz, evsiz
Ne geziyorsun ?
Dedim, hey güzelim
Tatlım, arakadaşım
Sahipsiz, evsiz
Ne geziyorsun ?
Dedi, hey kardeş
Kara fırtınanın zülmü bizi önüne kattı
Uzak memleketlere düştük
Benim gibi binlerce vardır
İşsiz, meteliksiz
Yaban ellerde utanılacak duruma düştük
Dedim, hey güzelim
Tatlım, arakadaşım
Sahipsiz, evsiz
Ben ne yapabilirim
Dedim, hey güzelim
Tatlım, arakadaşım
Sahipsiz, evsiz
Bende ne yapacağımı bilmiyorum /
Söyle bana ne yapabilirim
Yine dedi, hey abi
Doğru söylememişler
Insanın kendi memleketi daha tatlıdır
Eğer birazcık özgürlük olsaydı
Memleketimizde aç olmamız
Yaban elde tok olmamızdan daha onurludur
Dedim, hey güzelim
Tatlım, arakadaşım
Sahipsiz, evsiz
Evet doğru söylüyorsun
Dedim, hey güzelim
Tatlım, arakadaşım
Sahipsiz, evsiz
Memleketimiz onurumuzdur /
Hadi gel memleketimizi şen edelim /
Memleket özgürlüktür.