İzin ver de sana kemiklerini titretecek bir hikaye anlatayım
Gördüğüm bir şeyler hakkında
Bir gece dolaşıyordum bataklıklarda
Tek içki almıştım ama artık yok
Boş boş geziniyordum, parlak mehtabın zevkini çıkarıyordum
Yıldızlara bakıyordum
Bana çok yakın olan bir varlığın farkında değildim
Her hareketimi izliyordu
Korkmuş hissediyordum ve dizlerimin üstüne düştüm
Birşey ağaçlardan üstüme saldırdığı gibi
Beni lanetli bir yere götürdü
Ve o gözden düştüğüm yerdir
Ve onlara katılmam için beni çağırdılar
Ölünün dansına
Ateş çemberine doğru onları takip ettim
Ortasında önderlik ettim
Zaman durmuşken hala
Korkudan uyuşmuş haldeydim, ama hala, gitmek istiyordum
Ve ateşin ışıltısı bana zarar vermedi
Kömürlerin üstünde yürürken
Ve bir hipnozda olduğumu hissettim
Ve ruhum benden yükseldi
Ve keşke birisinin şansı olsaydı
Bana ne olduğunu görmesi için
Ve ben dans ettim, hopladım ve onlarla şarkı söyledim
Hepsinin gözlerinde ölüm vardı
Cansız figürler onlar yaşayan ölülerdi onların hepsi
Onlar cehennemden çıkmışlardı
Ben ölüyle dans ederken
Serbest ruhum yukarıdan bana kahkaha atıyordu ve uluyordu
Yaşayan ölü vücudumun altında sadece dans etti ölünün dairesini
Zaman bizi barıştırmak için gelene kadar
Ruhum bana geri döndü
Yaşayıp yaşamadığımı bilmiyordum
Şans eseri bir çarpışma çıktı
Ve dikkatleri üzerimden aldı
Bakışlarını benden çektiklerinde
O andı ki ben kaçtım
Rüzgardan aşırı hızlı şekilde koştum
Ardıma bile bakmadan
Tek şey cesaret edemediğim
Dosdoğru bakmaktı
Zamanının gelip çattığını bildiğinde
Bil ki onun için hazırlanmış olacaksın
Herkese elveda de
İç ve onun için dua et
Uykunda uzanıyorken, yatağında uzanıyorken
Ve rüyalarından uyan ölüyle dans etmeye gitmek için
Sanırım bu güne kadar asla bilmeyeceğim
Sadece neden gitmeme izin verdiler
Ama bundan böyle asla dans etmiyeceğim
Ölüyle dans edene kadar