Bıraktım havadisleri
Sandalyenin üzerine
Kötülük yayılıyor
Pusulanın her yönünden.
Uyanmasını
ve nihayet yataktan kalkmasını bekliyorum.
Üflüyorum közlerin üstüne
Ateşin harı artsın diye.
Bu sefer
Bahsetmeyeceğim ona
Son soykırımdan
Saklayacağım düşüncelerimi
Dünyayı ilgilendiren, kendime.
Talep ettiğini söyledi bana,
Eğer uygunsa benim için de,
Yapmağı kahvaltısını sükûnet içinde
Pencereye yaklaştım.
Sabahın gökyüzünde
Ne bir kızıllık, ne bir dürüstlük.
Yine de,
Her şey bu kadar da kötü müydü?
İyi giden hiçbir şey yok muydu?
"İnsanoğlu bir hayvandır,"
Diyor o.
Kahkahaları saçılıyor
Kahvesini içtikçe,
Bakmıyor yüzüme nerede ise.
İnsanın doğasına dair hiçbir şey
Şaşırtmıyor onu artık.
Bu nedenle, talep ediyor benden,
En azından sıkıntı yoksa benim için,
Yapmağı kahvaltısını sükûnet içinde.
Evet, sükûnet içinde
Ah, sükûnet içinde.
Gözlerim yeniden dönüyor havadislere
Sandalyenin üzerindeki.
Hiçbir şey iyiye gitmiyor
Hiçbir yerde.
"Kar yağar mı sence?"
Diye soruyor aniden.
"Yılbaşında bir çocuğumuz olsun mu?"
Kahkahaları saçılıyor
Kahvesini içtikçe,
Bakmıyor yüzüme nerede ise.
İnsanın doğasına dair hiçbir şey
Şaşırtmıyor onu artık.
Bu nedenle, talep ediyor benden,
En azından sıkıntı yoksa benim için,
Yapmağı kahvaltısını sükûnet içinde.
Evet, sükûnet içinde
Ah, sükûnet içinde.
Evet, sükûnet içinde
Sükûnet, sükûnet...
Niyahet, sükûnet içinde
Sükûnet içinde
Nihayet, sükûnet içinde